S@L!H P@TRON
Mesaj Sayısı : 287 Kayıt tarihi : 17/02/08 Yaş : 35 Nerden : istanbul
| Konu: Voleybolun Türkiye Tarihçesi 2/19/2008, 02:01 | |
| Başlangıç Dönemi (1919-1951) Voleybol Türkiye'ye Birinci Dünya Savaşı'nı izleyen Mütareke günlerinde geldi. 1919-1925 yılları arasında İstanbul'da YMCA'in müdürlüğünü yapan Dr. Deaver adlı Amerikalı, derneğin spor salonunda voleybol oynatmaya başlamış, kısa zamanda beden eğitimi öğretmenlerimizin ilgisini bu yeni spor oyununa çekmeyi başarmıştı. 1919'da voleybol daha Avrupa'ya yayılmış değildi. Bulunalı topu topu yirmi dört yıl olmuş, hele smaçla oynanmaya başlanışının üstünden daha ancak altı yıl geçmişti. Calaloğlu'ndaki Erkek Muallim Mektebi'nin beden eğitimi öğretmeni olan ünlü spor adamı Selim Sırrı TARCAN, YMCA'de görüp oynadığı voleybolu, bedensel yetenekleri geliştiren, temiz bir spor oyunu olarak benimseyip öğrencilerine öğretmeye başladı. 1920-1924 yılları arasında Erkek Muallim Mektebi'nden çıkan beden eğitimi öğretmenleri de bu sporu kısa sürede okullarımız yaydılar. Kabataş, Vefa, Pertevniyal, Galatasaray, İstiklal, Haydarpaşa, İstanbul liselerinde yoğunlaşan çalışmalar, önce okullar arası turnuvalara yol açtı. Voleybol oynayan çocuklar okullardan mezun olmaya başlayınca da, çalışmalar üniversitelere, kulüplere doğru genişledi. Bu gün bir basketbol yuvası olarak bilinen İstanbul Teknik Üniversitesi, o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi, 1924-1944 yılları arasında voleybolun beşiğiydi. Ankara'daki Siyasal Bilgiler Fakültesi, o zamanki adıyla Mülkiye Mektebi de, voleybola öncülük eden bir yüksek okuldu. Kulüpler arası lig maçlarına geçildiğinde voleybolcu sayısı hayli yükselmişti. Çeşitli kentlerde yapılmaya başlanan şampiyonaları, 1949'da Türkiye Voleybol Şampiyonası izledi. Gene de takım sayısı fazla değildi. Örnekse 1951 yılında İstanbul Voleybol Ligi şu yedi takım arasında oynanıyordu: Altınordu, Beyoğluspor,Galatasaray, Vefa Kadıköyspor, Kurtuluş, Moda. Bu takımlardan başa oynayanlar Vefa ile Kadıköyspor idi. Otuz iki yıl süren bu başlangıç döneminde Türk voleybolu bütünüyle dışa kapalı kaldığından çok ilkel bir görünümdeydi. Spor Oyunları Federasyonu adı altında kurulmuş bir federasyon basketbol, eltopu, voleybolu birlikte yönetmeye çabalıyor, yeterince etkin olamıyordu. 1952'de Mısır'a giden üniversiteli basketbolcularımızla voleybolcularımız General Necip'le. Soldan sağa, Muammer(Basketbol, Aleksandre Holyafkim (Voleybol), Yiğit Ayaşlıoğlu(V), Selçuk Atamer(V), Erdoğan Partener(B), Vahit Çolakoğlu(Yönetici), Mısır Fahri Konsolosumuz Kemal Faruki, Yılmaz Gündüz(B), General Necip, Sacit Seldüz(B), Yalçın Okaya(B), Mısırlı bir subay, Sinan Erdem(V), Mısırlı Binbaşı Behiç, Cemil Sevin(B), Ayhan Demir(V). Öndekiler: Atilla Erten(B), Ziya Kayacan(V), Orhan Bilgin(V), Turhan Tezol(B), Nejat Diyarbakırlı(B), Lui Şalabi(V), Seyhan(B), Valentin Holyafkim(V). Oysa sporcularımızda dışa açılma özlemi büyüktü. Öylesine ki, 1946 yılında ülkemize Yunanistan'dan gelen bir basketbol takımında voleybolcularında yer aldığı öğrenilince, durum hemen Spor Oyunları Ajanı Turgut ATAKOL'a iletilmiş, onun aracılığıyla Atina-İstanbul karmaları adıyla bir maç oynanması sağlanmıştı. Voleybolda ilk yabancı karşılaşmamız olarak anabileceğimiz bu maç, o zamanki kurallara göre üç set üzerinden oynanmış, 2-0 İstanbul Karması'nın üstünlüğüyle sona ermişti. Bu karmada yer alan o günün ünlü oyuncuları şunlardı: Güneri ARTUNKAL, Dinçer ASENA, Mehmet Jeba BERKÖK, Ayhan DEMİR, Payidar DOBRA,Gültekin GÜLER, Aleksandre HOLYAFKİM, Valentin HOLYAFKİM, Uğur KALAFATOĞLU, Erdoğan KUTKAN, Sacit SELDÜZ, Merih SEREZ. Bu gerçi uluslararası bir karşılaşmaydı, ama bizim hakemlerimizle ( Yani bizde geçerli kurallarla) üstelik de öncelikle basketbolcu olan sporculara karşı oynanmış, tam anlamıyla bir "dostluk" maçıydı. 1952 yılında ise başka bir uluslararası karşılaşma Türk voleybolunun görünümünü bütünüyle değiştiriverdi. Dışa Açılma(1952-1957) O dönemde Türk voleyboluna yalnız oyunculuğu, antrenörlüğüyle değil, girişimci kişiliğinden kaynaklanan gönüllü yöneticiliğiyle de büyük katkılarda bulunan Ayhan DEMİR, 1952 yılında, ne yapmış ne etmiş, üniversiteli sporculardan kurulu bir basketbol takımı ile bir voleybol takımını, Mısır'ın çağrılısı olarak Kahire'ye götürmüştü. Türk voleybolcuları orada yabancı hakemlerden, bizde uygulanan kuralların çoktan değiştirilmiş olduğunu, oyunumuzun dizilişlerden vuruşlarımıza kadar pek çok yönüyle uluslararası kurallara uymadığını öğrenince, büyük bir düş kırıklığına uğradılar. yurda dönüldüğünde Spor Oyunları Federasyonu'na başvurulup durum ayrıntıları ile anlatıldı : Yıllardır yabancı karşılaşma yapmamak, kuralları izlememek yüzünden, utanç verici bir duruma düşülmüştü. İlk ulusal takımımız. Soldan sağa ayaktakiler: Aleksandre Holyafkim, Marsel Şalabi, Ayhan Demir, Sacit Seldüz, Saman Bergerden, Sinan Erdem, Lui Şalabi. Oturanlar: Vahit Çolakoğlu, Muammer Pamuk, Haluk Kanbay(Antr.), Faik Gökay(S.O.F. Başkanı), Tevfik Artun(Hakem). Öndekiler: Ziya Kayacan, Gültekin Gürel, Selçuk Atamer, Valentin Holyafkim, Yiğit Ayaşlıoğlu. Bunun üzerine, 1953'de, Yugoslavya ile İstanbul'da bir maç yapılması için harekete geçildi. Bir ulusal takım seçilip Mısır'da edinilen bilgilerin elverdiğince çalıştırıldı. Takımda yer alan oyuncular şunlardı. Selçuk ATAMER, Yiğit AYAŞLIOĞLU, Saman BERGERDEN, Ayhan DEMİR, Sinan ERDEM, Gültekin GÜREL, Aleksandre HOLYAFKİM, Valentin HOLYAFKİM, Ziya KAYACAN, Sacit SELDÜZ, Lui ŞALABİ, Marsel ŞALABİ Spor ve Sergi Sarayı'nda oynanan bu ilk beş setlik maçımızda ulusal takımımız Yugoslavların yadırgadığı çekmelerle bir set kapıp 3-1 yenildi. Yugoslavlar pasör kaçırarak üç oyuncuyla hücum ediyorlardı. Bizim voleybolumuz ise daha üç pasör üç smaçör anlayışını aşmış değildi. Nerden vuracağı önceden belli tek smaçörle hücum ediyorduk. Bu maçı bir Türk başhakem yönetmese büsbütün çaresiz kalacaktık. Çünkü daha faullü vuruşlarımızı düzeltebilmiş değildik. Spor Oyunları Federasyonu yetkilileri, durmadan gelişen dünya voleybolu karşısındaki durumumuzu gözleriyle görünce, sporcularımızı, antrenörlerimizi eğitmek üzere, Yugoslavya'dan bir antrenör getirdiler. Danila POJAR adındaki bu antrenör Türkiye'deki maçları izledi, kurslar açtı, takımlarımızın çağdaş yöntemlerle çalıştırılmaları için gerekli bilgileri verdi. Aynı yıl Ankara'da düzenlenen üç üniversite takımı arasındaki uluslararası turnuvayı, Yugoslavya ile Yunanistan'ı yenen Türkiye kazandı. Ama, bir yıl sonra, 1945'de, Belgrat'ta yapılan ikinci ulusal maçımızda Yugoslavya'ya gene, hem de 3-0 yenildik. Maç on yedi dakika sürmüş, Türk takımı çözülüp gitmişti. Ama artık faullü çekmelerle oynamıyor, smaç vuruyorduk. Belgrat'ta Yugoslavya ile oynadığımız ikinci ulusal maçımızda görev alan voleybolcularımız soldan sağa: Sinan Erdem(K), Ayhan Demir, Orhan Bilgin, Şakir Erman, Mahir Aras, Semih Aygıt, Burhan Yamanoğlu, Ali Rıza Olcayto Cihat Özgenel, Erdoğan Teziç, Lui Şalabi, Valentin Holyafkim. 1955 yılında ulusal takımımız hiç maç yapmadı. Ama yabancılarla oynamanın, iyi takımları görmenin önemini anlayan sporcular dışa açılmanın başka yollarını aradılar. 1953'den 1957'e kadar sürekli hem İstanbul, hem Türkiye Şampiyonu olan Galatasaray takımı, ulusal takımın birçok oyuncusunu da içinde bulunduran kadrosuyla 1955 yılını yabancı karşılaşmalarla geçirdi. | |
|